16 Şubat’da sinemalara giren Fetih 1453 filmini dün akşam seyretme imkanı buldum. İşin açıkçası çok büyük bir beklenti ile gitmemiştim. Yine kesin yapamamışlardır, birşeyler çok basit kalmıştır diye düşünüyordum…

Ancak filmi izlemeye başladığım ilk 15 dakikadan sonra ön yargılarım gitmişti. Gerçekten son yıllarına yapılmış en güzel filmiydi. Görsel animasyonlar, ses efektleri, konu bütünlüğü bende 10 üzerinden 9 aldı. Peki o eksik 1 puan neden kaynaklanıyor? Filmde görmeyi beklediğim bazı konular yeteri kadar işlenememişti.

– Gemilerin karadan yürütülme meselesi çok kısa işlenmiş, hatta oradaki asıl anlam işlenememişti,

– Yine karadan yürütülen gemilerin Haliç’e indiğini gören Bizans’lıların şaşkınlığını göremedik.

– Fethin son taaruzunda denizden yapılan taaruzlar gösterilemedi.

– Ve 29 Mayıs sabahı Sultan Fatih’in askerleriyle kıldığı sabah namazı ve sonrası çık duygusuzdu. Hatta sabah namazında imam sureleri sesli okur, ama filmde Sultan Fatih sureyi içinden okudu.

– Yine Konstantin’e sığınan Orhan, konusu havada kaldı, bir yere oturtulamadı, sadece bir kaç saniye bir karede gördük.

Yukarıda bahsettiğim konular aslında bundan önce yapılan İstanbul’un Fethi çizgi filmlerinde çok güzel işlenmişti. Sanırım beklentilerimizin yüksek olması bundan ileri geliyordu. Ayrıca Ulubatlı Hasan sanki Sultan Fatih’den çok daha ön planda gibiydi.

Ancak dediğim gibi eleştirmek kolay, bu konuların sadece filmin yapımcılarının farkına varmasını arzu ediyorum. Eminim bundan sonra bu ve benzeri filmlerin devamı gelecek. Yapılacak filmlerde biraz daha manevi değerler yansıtılabilmeli, tüylerimiz diken diken olmalı.

Kısacası filmin yapımcısı Faruk AKSOY’a ve ekibine teşekkür etmek isterim.