Her birimiz bir gaye için yaşıyoruz şu hayatı, kime sorsak herkes yaşama amacını ardı ardına sayar. Aslında yaşama gayemiz kadarız, farkında olmadan insan yaşama gayesine dönüşüyor. Allah’ın Kur’an’da ‘bir oyun ve eğlence yerinden ibaret olduğunu‘ belirttiği dünyanın çocuklarımıza daha iyi bir yaşam yeri bırakmak, daha iyi meslek sahibi olmak ve mal-mülk biriktirmek gibi bir yer olduğu gafletine düşmeyenimiz yoktur. Yaşama gayesi, insanın tüm ömrünü saran ana imtihanıdır aslında. Neyi gaye ettiğimizin önemli olması gibi gaye ettiğimizi hangi yolla ve nasıl ulaşacağımız kısmı da çok önemli bir imtihandır.
“Başarıya giden her yol mübah” sözü olsa, yol başarının mayasıdır, özüdür. Zira özü ve mayası bozuk olan başarı, kazanım ne kadar doğrudur Allah bilir. Yaşama gayemize hizmet eden her yol mübah değildir. Gayemizi, önce yaratılış amacımıza uygun belirleyeceğiz ve sonra yürüdüğümüz yolda ki samimiyet ve gayretimize bakacağız. Ya da şöyle diyelim gayemize ulaşmak için yolda yapılan her eylemin hakikati ve doğruluğu gayenin durumunu da belirler diyebiliriz.
İnsanın ‘yaşama gayesi’ kulluğunun kalitesini belirler, gayemiz ne kadar var oluş sebebimize uygun olursa o kadar anlam kazanır insan. Aslında insanı, kul yapan değerdir yaşama amacı.
Gelin amacımızı hakikate kilitleyelim, bizi yoktan var eden tüm yaşamımızın sahibine kilitleyelim. Mesela içinde ‘Allah’ olmayan bir amacımız, Allah’ın rızası olmayan bir gayemiz olmasın. Öğretmen olacaksak ta, doktor olacaksak ta “Allah rızası..” için olalım. Bu öylesine dilencilerin dediği gibi bir cümle değil. Düşünsene “Allah rızası için öğretmen oldun, doktor oldun, esnaf oldun vb.. O’nu daha iyi anlamak ve anlatmak için ne oldun ise ol’dun” İşte insanın yaşama gayesi bu olursa insan, insan olur. Allah insanı ol’durur. Allah’ın oldurduğu insan her şey olur. Ne olursak olalım “Allah’ın rızası” için olalım. Talep edelim en azından Allah’ın rızasını, talep edelim ve talebelik yapalım. Nitekim Allah’ın ol’durduğu insan tüm olmaları hak etmiştir, tüm gayelerine ulaşacaktır.
Amacı, gayreti ‘Allah’ın rızası’ olan, Allah’ın ol’durduğu hangi kulun işi yolunda gitmez ki? Mesela şöyle bir soru sorsak? “En son hangi istediğimizde Allah’ın rızası var?” ya da en son neyi Allah için istedik? Mesela bu sabah kimin için uyandık ya da Allah için uyanmayı denedik mi hiç?
Düşünsene yürüdüğün yolda Allah için yürüyorsun, şimdi bu nasıl ibadet olmaz ki? Doğada hiç bir madde yoktur ki canlı olmasın, Allah’ın rızasını gözetmesin. Maddenin en küçük hali olan atomların bile Allah’ı zikrettiğini, O’nun rızası için var olduğunu biraz araştırmayla öğrenebiliriz.
Yaşama gayemizin merkezine Allah’ı koyduğumuz her amacın sonu başarıdır, huzurdur, mutluluktur. En önemlisi de bizi var edenin rızasıdır. Gelin yaşama gayemizi bir gözden geçirelim. Allah’ın ol’durmasını gaye edinelim. Şüphesiz O’nun ol’durduğu kulu için “OL” demesi tüm olmalara ulaştırır. Ne için yaşadığımızı düşünelim?
Ne diyor bize sonsuzluğun Rabbi’nin en sevgilim dediği Peygamberi (SAV) “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!..”
03.07.2022
Hep Düşünür Bazen Yazar
Son Yorumlar