0

Hayatın tadı ve lezzeti

Hayatımız boyunca belki çok sık kullandığımız kavramdır, tat ve lezzet. Belki çoğu zaman aynı anlamda olduğunu düşünür, birbirinin yerine kullanabiliriz. TDK’da tat ve lezzet her ne kadar ağız yoluyla alınan his olarak bilinse de bu konuya farklı bir bakış getirmek istiyorum.

Lezzet duygusu bana biraz daha hikmeti, teslimiyeti anımsatıyor. Yaptığın bir işte, hissettiğin duygu da aldığın manevi huzur, ruhun aldığı hissi hatırlatıyor. Mesela bir yemek güzel yapıldığında, tuzu, yağı tam olduğunda bile bazen deriz ya “bu yemekte bir şey eksik, tam olarak ne anlamadım” diye. İşte o yemeğin lezzetinde bir eksik vardır. Yapılırken Besmele ile başlamamak lezzeti etkileyeceği gibi yapan kişinin istemeyerek ya da sevmeyerek yapması da yemeğin lezzetine doğrudan etkileyebilir.

Gelelim hayatımızın tat ve lezzet durumuna. Görmediğimiz, gitmediğimiz bir yere gezmeye gitmek çok güzeldir, tatlıdır. Ama içinde sevdiğinle gitmek o tada lezzet katar. Bir çikolata tatlıdır ama O’nu hayatına lezzet katan biri ile yemek o çikolatayı lezzet katar. Lezzet, hayata anlam katar aslında. Hayatın tadını ararken lezzetini kaçırdığımız için belki de ağzımızın tadı sıkça bozuluyor. Belki de lezzetin peşine düşsek tat kendiliğinden gelecek.

Sosyo-kültürel ve ekonomik seviyemiz olumsuz ise yağsız, tuzsuz yemek gibi tatsız olur diyebiliriz. Ancak her şey yolunda para var, imkan var, iş var ancak hala ruhun alacağı tat noktasında bir eksiklik varsa acaba bunun nedeni nedir? Burayı iyi sorgulamak lazım?

Hayatımız boyunca yediğimiz yemeğin, yaşadığımızın hayatın daha fazla madde yönüne, yani ağızla alınan tat yönüyle ilgilendiğimiz için maalesef asıl hikmet olan lezzeti kaçırıyoruz. Hatta lezzeti düşünmeden hayatımız da tat olsun yeter diyoruz. Ancak yemek örneğinde olduğu gibi ruhun lezzete ihtiyacı var.

Beden tat ile tatmin oluyor da, ruh lezzet arıyor. Ruhun lezzeti hissetmesi gerekiyor. Lezzeti hissetmeyen ruh bir süre sonra aç kalıyor ve bitkin düşüyor.

Hep Düşünür Bazen Yazar

Ruhun lezzeti, teslimiyettir, sevgidir, merhamettir. Allah’a aitliktir. Ne yapıyorsak yapalım içinde Allah olmasıdır. Yaptığımız yemeğe Allah ile başlanmasıdır. Yediğimiz yemeğe Besmele ile başlamaktır lezzetin başı. Bir iş yapıyorsak o işi en güzel şekilde Allah’ın adıyla yapma gayretidir, lezzet. Yağmur duasına giderken şemsiye almaktır. Allah Resulünün (SAV) bir sünnetini sırf o yaptı diye aynısını yapmaktır. Allah için Allah’ın huzurunda O’na dua ettiğini bilerek kıyamda saatlerce durmaktır. Vicdanların huzurlu olmasıdır. Maddesel olarak her işin yolunda olmasına rağmen manen eksik hissetmemektir lezzet.

Vel hasıl, hayatımızın her alanına lezzet katan teslimiyetler, inançlar katalım. Hayatımıza lezzet katan dostlar, arkadaşlıklar katalım. Sevdiklerimizle yemek yemenin, ortak bir şeyler yapmanın tadı başkadır ama bazı insanlarla bir şeyler yapmanın lezzeti başkadır. Lezzet öyle bir şeydir ki, yürüdüğün yolda arkadaşın özelse, muhabbetinize teslim olmuşsanız yol bile yormaz.

Sevdiklerimizin hayatımıza lezzet katmasına, sevdiklerimizin hayatına lezzet katmamıza vesile olacak teslimiyet ve samimiyetlerde buluşmak dileğiyle. Ruhumuzu sırrın lezzeti ile doyuran Rabbimize hamd olsun.

13.08.2022

Hep Düşünür Bazen Yazar