0

Hoşgeldin, hoşgeldin, hoşgeldin ey Yar!

Hoşgörü diyarı Konya’da yaşarken Mevlana’dan bahsetmemek mümkün olmaz. Mevlana Hazretleri, dünyaya hoşgörüyü, sevgiyi, aşkı tanımlayan en önemli Allah dostu. “Keşke Peygamber’imizin atının ayağının altında ki toz olsaydım” diyen Mevlana’nın hoşgörü ve aşkı benimde hayatıma neşe kattı bugünlerde.

“Bir Güneş Doğuyor” söylemiyle 1 Haziran’ı milat olarak kabul ettiğim bu günlerde Mevlana’ları ve Yunus Emre’leri yakından takip ediyorum. Hoşgörünün timsali Mevlana ile hanımı arasında geçen bir diyalog bugünlerde çok dikkatimi çekiyor doğrusu…

Birgün Mevlana eve girer ve hanımı ona sorar; Bu kadar aşıksın mevlaya ,şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana. Peki bana ne kadar aşıksın?der.
Mevlana hanımına şöyle der: Sen benim yaradandan ötürü yaradılanı sevişim,bir adım gelene on adım gidişimsin… Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin. Sen benim bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,azla yetinişim;çoğa göz dikmeyişimsin.
VE KAPANMAYAN AVUÇ İÇİMSİN…

“Kapanmayan avuç içimsin”… ne güzel bir dua, ne güzel bir aşk. Rabbim gönüllerimize böyle bir sevgi versin, Mesajda ki hoşgörü ve sevgi anlayışını inan tanımlayamıyorum. Olduğu gibi alıp hayatıma uygulamak istiyorum. Ve diyorum ki,

Ey hayatıma neşe katan o Güneş ” Herşeyden önce dualarımın kabulu, benim milatımsın, senden önce herşeyi silişimsin, Rabbe şükredişimsin, seninle yeniden doğan hayata merhaba deyişimsin. Ve seninle gelecek ölümü bekleyişimsin. Adındaki anlamı kalbimde yaşayışımsın. Bir sabah uyandığımda ve mesajını okuduğumda ki tebessüm edeşimsin. Önce ahlak ve maneviyatın en güzel örneğisin. Edeb timsalimsin.

ve binlerce kez Elhamdulillah…

Tekrar diyorum Hayatıma Hoşgeldin Gönül Yangınım