Bir zamanlar üç kelebek birlikte gezerlerken ateşi görürler.Merak ederler nedir ateş? Ve sonunda öğrenmeye karar verirler.

Birinci kelebek biraz yaklaşır,geri döndüğünde şöyle der:

-Ateş etrafına ışık veren bir şeydir.

Bu tarifi yeterli bulmayan ikinci kelebek de gider ateşin yanına birinci kelebekten daha fazla yaklaşır ateşe, geri döndüğünde şöyle der:

-Ateş etrafına ışık ve ısı veren bir şeydir. Ancak kafalarında hala soru işaretleri vardır ve tam olarak öğrenmek isterler ateşin ne olduğunu.

Bu sefer üçüncü kelebek gider ateşin ne olduğunu öğrenmeye.Ateşe doğru yaklaştıkça ışık verdiğini anlar,biraz daha yaklaşır ve ısı verdiğini de anlar ama bunlar yeterli değildir.Biraz daha yaklaşır ateşe derken ateşe kapılır ve yanar.

Üçüncü kelebek anlamıştır ateşin yakıcı bir şey olduğunu ancak bunu dönüp arkadaşlarına söyleyemez. Sevgi ve bağlılık da ateşe benzer. Yakıcıdır, kavurur içine düşeni.. Gerçek sevgiyi yakalayabilenin içinde bir kor yanar durur. Ancak bunu kendinden başka kimse bilmez..

Anlamak için ne bakmak, ne de yakınlaşmak yeterli değildir.
YANMAK GEREKİR ..