Ey sevdam, ey gönül yangınım,
bitmeyen şiirim,
söylenemeyen şarkım,
tükenmeyen yolum,
açmayan gülüm,
yanmayan ateşim..
dili lal olmuş sabahlarımın nuru
ben seni çok özledim,
öyle özledim ki,
her zerrem yanarcasına,
merak ediyorum!
yüzüne göz değdi mi, kulağına söz değdi mi?
bilmem bilir misin?
sana hüzün olana, ateş olur bu sevda..
ama bilirim anlatamazsın,
bir anlatsan, bir konuşsan, bir dillensen,
başka alemlerin sevdasına şahit olacak bu kirli dünya..
sevmeye muhtaç olduğum
kutlu sevdam,
sen bana vuslat,
sen bana özlem,
dillenmeyen sevdamsın.
Ey şiirim,
seni gönlüme düşüren o kutlu varlık,
verdiği emaneti alana kadar
bu kalpte emanetsin,
bu canda sırsın..
Varlığın en büyüğü emanetini alınca
bende bu can’da ki emanetimi dileyeceğim O’ndan
senli bir cennet,
senli bir ırmak,
senli bir sevda..
Sevdiğim! yol aydınlığım!
huzur kaynağım,
istikametine kördüğüm olduğum
sevdasından ayrılamadığım
en büyük sırrım..
Sen görmesen de, işitmesen de,
bilmesen de,
bu yürek burada sırrına yanacak,
ve bir gün sırrı ile emanetini teslim edecek..
Ey Rabbim, sen bana şahit ol, sırrıma derman ol
Sen Bize yol ol, yolunda yürüt
aşk ol, sevdanla erit bizleri..
Son Yorumlar