Geçtiğimiz Peşembe günü çok ani bir kararla arkadaşlarla geziye çıktık, aslında tam da gezi sayılmazdı, sadece geziye döndü olay. Marmara bölgemizin güzide yerlerinde tatlı bir gezintiye çıktık. Zaman zaman 4 kişi olduk, zaman zaman 5-6 kişi olduk. Bir çok arkadaşımızla bu gezide buluştuk ve dolaştık. İlk durak yerimiz Sakarya ilimizdi, çok büyük olmayan ama yaşanabilir olan çok güzel bir şehrimizdi, gerçi daha öncede bir kaç kez gitmiştim ama bu kez biraz farklı gezdik. Sakarya’ya tepeden bakmak bir başka güzel, oraya gittiğinizde Radyason tepesine çıkarsanız o muhteşem havayı ciğerlerinizde hissederseniz.
Yine Şöyle Radyasyon tepesinin eteklerinden Kuzeye doğru hareket ettiğinizde sizi Sapanca gölü karşılar, eğer biraz coğrafya bilginiz zayıfsa marmara denizinin bir parçasını zannedebilirsiniz. Çok tatlı bir şekilde kıyıyla buluşan Sapanca gölü, bölgenin plaj ihtiyacını karşılamaktadır.
Sapanca gölü boyunca da devam ederseniz yola, sizi Koceli karşılar, orsanın saat kulesine çıkmalısınız mutlaka, mezarlığın içerisinden geçerek tepeye ulaşabiliyor ve muhteşem bir körfez görüntüsüyle başbaşa kalabiliyorsunuz.
Körfez boyunca Gölcük-Bursa yolundan devam edecek olursanız eğer, sizi ilk Gölcük karşılayacak, 1999 depreminin etkisini kısmen hissedeceksiniz, ardından sizi bögenini en güzel, en küçük, en şirin ilçesi olan Karamürsel ilçesi karşılayacak, Küçük bir ilçe olmakla birlikte muhteşem bir sahili vardır. Güneşin batışını sahilden izlemek başka güzel, hele tepede bulunan Şiir Cafe’den izlemek bir başka güzel.
Eğer birgün Karamürsel’e yolunuz düşürse mutlaka o sahili bir gezin, ardından akşam çayınızı içmeye Şiir Cafe’ye çıkın.
Bizim gezimiz bu kadardı, sonra aynı güzrgahlardan arkadaşlarımızı aldığımız Sakarya’ya döndük. Bizde oradan diğer arkadaşımla biraz önce Konya’ya geldik.
Son Yorumlar