Fetullah Terör Örgütünün 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından on güne aşkın bir süre geçti. Bu süreçte Türkiye’de çok şey değiştiğini bende herkes gibi düşünenlerdenim. Bundan önceki yazılarımda bahsettiğim gibi 15 Temmuz itibariyle Yeni Türkiye sayfası açılmıştır. Gelelim şu cemaat mevzusuna;
Fetullah Gülen Cemaati, yaklaşık 40 yıldır Türkiye’de ve Dünya’da faaliyet esrarengiz bir faaliyet gösteren bir cemaatti. Her ne kadar bir çok gönülvereni olsa da müthiş bir hiyerarşisi olan, esrarengiz özellikleri olan, kendilerini sır gibi saklayan bir yapısı vardı. Kendimi bildim bileli bu cemaati hiç tasvip etmedim, etmem de, bunları ben ilk olarak Antalya’da kurulan Dinler Bahçesi-Dinler arası diyalog, Türkçe olimpiyatları gibi uygulamaları ile tanıdım ve ta o zaman notunu verdim. İslam’ın başına ‘ılımlı’ sıfatı ekleyerek Ilımlı İslam profili çizmeye çalışan bir yapıları vardı. Taviz üstüne taviz verirler, baş örtüsüne furuat derlerdi.
Türkiye’de ve dünya da cemaat yapıları üç aşağı beş yukarı birbirine benzer, belirli bir hiyerarşik bir sıra vardır. Dersler, sohbetler zinciri vardır. Çoğunun genelde kendi yayınları, kendi vakıfları, kendi ortamları vardır. Bunların olması cemaatler anlamında gayet doğal.
17-25 Aralık olaylarından itibaren başlayan ve 15 Temmuz Darbe kalkışması süreci ile ortaya çıkan Fetullah Terör Örgütü Cemaatiyle birlikte artık “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek” yer misali diğer cemaatlerinde dikkatli olması lazım.
Kontrolsüz güç, güç değildir.
Bugün Türkiye’de özellikle nüfus bakımından büyük ölçekli cemaatlerin sistematik yapılarını gözden geçirmeleri gerekmektedir. Bugün Türkiye’de yaşananalar tek başına FETÖ’nün kurgulayacağı bir şey olamaz, bunun üzerinde bir ÜST AKIL’ın olduğu herkes tarafından zaten konuşulmaktadır. Bugün deşifre olan FETÖ’den sonra bu üst akıl denilen yapı Türkiye’de ya da Müslümanların içerisinde yine içeri sızabilecekleri kapılar arayacaktır. Küçük gruplarla kimse uğraşmaz, işine gelmez. Ancak büyük grupların/cemaatlerin bu saatten sonra biraz daha dikkatli olması gerektiği çok net bir şekilde ortadadır. Kontrol edemeyen bir güç, bulunduğu yeri zehirler.
Kimse zan altında kalmasın
Hiç bir cemaati zan altında bırakmak istemem, üzerime vazife de değildir. Allah yolunda olan cemaatlere saygı duyarım. Ancak yıllar önce Fetullah cemaati ile ilgili benzer uyarıları sürekli yapan birisi olarak bugünde Türkiye’de büyük ölçekli, özellikle yayın kuruluşu olan, eğitim kurumları olan, dergi, gazete gibi basılı araçları olan cemaatlerin iç dinamiklerini çok sağlam tutmaları cemaat ve üyelerinin gelecekleri açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bugün büyük cemaatlerin içerisine sızacak üst akıl koskoca bir cemaati bir anda hiç edebilir ve Türkiye Cumhuriyetinin terör listesini girebilir.
Son olarak bugün Müslümanların daha uyanık, akıllarını kiraya vermeyen, sorgulayan bir birey olması lazım. Cemaat kavramı deyince akıllara bir takım gruplardan ziyade “Cami Cemaati” kavramı gelmesi gerekiyor. Müslüman bir ısırıldığı yerden daha ısırılmaz. Bundan sonra Müslümanlar olarak saflarımızı daha sıkı tutmalı, cemaat ve mezhep gibi ayrımları bir kenara bırakarak cami cemaati olmalıyız.
Vesselam…
Son Yorumlar