2

Kuşadası’nda durum içler acısı

kusadasiGeçen hafta Yeşilay Temsilciği olarak Ege-Akdeniz Gezisine gitmiştim. Gezi güzergahında Eskişehir, Bursa, İzmir, Aydın Antalya, Konya ve Nevşehir gibi iller vardı. Türkiye’nin bir çok şehrini gezmiş birisi olarak ilk kez Ege ve Akdeniz kıyılarında ki illere gitmiştim. Yaradan memleketimin her tarafını o kadar güzel yaratmış ki şükretmemek elde değil. Zaten seyahat sebeplerimizden birisi de yeryüzünü gezmek ile ilgili o yüce düsturdu.

Eskişehir çok güzel bir şehir doğrusu. Ben şahsen belediyesinin çalışmalarını takdir ettim. Görüşü, düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun Eskişehir’e hizmet edilmiş. Bursa zaten tartışılmaz bir şehir. Milli ve manevi havayı teneffüs etmek hiçte zor değil.

Ancak İzmir ve Aydın civarı beni adeta hayal kırıklığına uğrattı. İzmir’li ve Aydın’lı kardeşlerimiz beni yanlış anlamasınlar çok güzel bir şehirleri var.

Kuşadası Öğretmenevi’nde bir gece konaklamak için Kuşadası’na gecenin ilerleyen saatlerinde giriş yaptık.

Kuşadası Öğretmenevi…

Daha öğretmenevine girdiğimiz ilk dakikalarda o itici havayı teneffüs ettik. Gecenin bir yarısında oturan Resepsiyon görevlisi son derece ilgisiz davranışlarıyla  binlerce km uzaklıktan gelen misafirlerinin antipatisini toplamayı başarmıştı. O çok önemli değilde, kendisine yatsı namazı kılmak için mescidi sorduğumuzda koskoca öğretmenevin de bir mescidin bulunmaması, bırakın mescidi namaz kılacak bir seccade bile olmaması içler acısıydı, daha acısını söyleyeyim mi? Kıbleyi sorduğumuzda onu da bilemedi ve hemen öğretmenevinin arka sokağında bir camii olduğunu söyledi, orada kılabileceğimizi çok bilmişcesine söyledi.

Bakın çok daha acısını söyleyeyim!

Sonra bir grup arkadaşımla o camiyi bulmak üzere yola dışarı çıktık ve biraz tur attık Kuşadası’nda, Ancak o resepsiyon görevlisi arkadaşın tarif ettiği Camii tadilattaydı ve belki de aylardır kapalıydı. Şehrin her yerinde gece klupleri, türkü barlar vardı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Kuşadasında tur atarken şöyle bir genel izlenimde bulundum. Dikkatimi sokaklardaki tabelalarda neredeyse hiç türkçe isim bulunmamayışı ve o TC. TC. diye inleyen sözde vatanseverlerin bol miktarda bulunduğu memlekette Türk Bayrağının çok az  olması, Hatta bir o gece bir tane gördük, sanırım Kültür Turizm Müdürlüğü olsa gerek ya da başka bir Turizm Kurumu, onunda önünde dikili olan bayrağın ucunda yıpranmıştı…

Kuşadası Öğretmenevine gecenin ilerleyen saatlerinde girdik ve odamızda yere çarşaf sererek zar zor kıbleyi bulduktan sonra namaz kıldık ve ıstırahata çekildik. Sabah kahvaltısının ardından arkadaşımla resepsiyona hesap öderken bir başka ilginç tiple karşılaştık. Ve  orada bulunan kadın resepsiyon görevlisine tek bir soru sordum “Burası Yunanistan’a mı bağlı”.. Resepsiyon görevlisi bu sorudan rahatsız olduğunu gösterir bir şekilde sessiz kaldı.

Uzun lafın kısası bu bölgeler için birşeyler yapılmalı, biz doğuda ki sözde sorunlarla uğraşırken batıyı kaybetmenin eşiğine gelmişiz.

Üzülerek ifade ediyorum; Milli ve  manevi değerlerin neredeyse yerlerde olduğu Kuşadası’nda “Çanakkele Geçilmiş” malesef…:(