İş hayatında olduğum için bu ara pek yazı yazamıyorum doğrusu. Ancak son günlerin gündemi hakkında yazmadan edemeyeceğim. Bilmem neden ama düşüncelerimi paylaşmadan yapamıyorum.
İki gündür şok olduğumuz Mehmet Ali Birand’ın ölümünden bahsetmeden önce Fransa’da öldürülen üç pkklının Diyarbakır’da ki cenaze törenine dikkat çekmek istiyorum.
Devletin imralı ile görüşmesine yıllarca karşı çıktı. Hatta ben bile eski yazılarımda yazmış olabilirim. Ancak bugün MIT ile İmralı görüşmelerine baktığımız zamanda aslında büyütülecek aman aman bir durumda olmadığını görüyorum. Devletimiz ne prestij kaybetti, ne de İmralı süper güç oldu. Hatta bu görüşmeler sırasında Diyarbakır’da ki cenaze töreninde ki sağduyu ve barış mesajları özlenen bir görüntü.
Zaten hepimizi çok iyi biliyoruz ki bu iş silahla olmayacaktı, olmayacakta. Mutlaka farklı bir yöntem uygulanmalı ki bu ara da MIT-İmralı görüşmesi de denemeye değer önemli bir yöntem. Ancak basında yer aldığı gibi terörist başı öcalanın lüks içine yaşamasını hiç birşekilde tasvip etmiyorum.
Mehmet Ali Birand…
Haberlerini izlemekten keyif aldığım usta bir gazateci olduğu gerçeğini hiç kimsde değiştiremez. Ölümü aniden geldi ve çok üzüldüğümü ifade etmek isterim.
Rahmetli Birand’ın da daha bir kaç ay önce yaptığı açıklamalara da bakacak olursak 28 Şubat döneminde Birand, Dündar, Kırca… gibi gazeteciler müslümanları adeta vatan haini ilan ediyorlardı. Okullarda namaz kılan öğrenci görüntülerini gizli gizli çekerek haberlerde adeta terörist ilan ediyorlardı.
Ama bugün bakacak olursak, Birand’ın ölümüne en fazla üzülünler bir zamanlar onların zulmü altı olanlar.
Dediğim gibi Birand’ı herşeye rağmen seviyor ve kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.
Son Yorumlar