0

Biz, ürün değiliz, kul’uz

“Ancak, kavun, karpuz yata yata (uyuya uyuya) büyür”

Atasözü

İnsan bir mahsul, bir ürün değildir.

Mahsul, yılın belirli zamanlarında hasat edilen, su ve gübreyle beslenen bir tür tüketim malzemesidir. Doğa şartlarından kaynaklanan rüzgar, sel, fırtına gelirse zarar görür, ziyan olur. Toprağı kuru kalsa solar, su verilse can gelir. Yılda bir kaç kez olan bir ürün ise arada dinlenmek, nadasa kalmak, uyumak ister.

Peki ya insan?

İnsan kendini mahsul sanır, unutur kulluğunu. Gelen rüzgara, fırtınaya dayanamaz, çalışma, ürün verme zamanları bellidir, günün belli saatlerinde çok çalışır, akşam olur uyumak ister, nadasa kalmak ister. Hele bir fırtına çıksa keyfi kaçar, başka ürünlerin gölgesinde kalsa verimi geçer…

“Muhakkak, insan ziyandadır..” der insanın kullanma kılavuzunun sahibi. Kendini mahsul sanan insan, kulluğunu bir kenara bırakır, mahsul gibi davranır. Ama hakikat öyle değildir, insan mahsüllükten hesaba çekilmeyecek, insan kulluktan hesaba çekilecek. İnsan kulluğu esnasında kulluğuna harcağı mahsulün hesabını verecek diyebiliriz.

Peki kul?

Kulluk bilinci, bilinçlerin en önemlisi, yol gösterene. Gecesi gündüzü olmadan, kendini mahsul gibi görmeden üretme gayreti olan, Rahman’ın “gençliğini nerede harcadın?” “sağlığını nerede harcadın?” sorularına alnı ak, başı dik bir şekilde cevap vermesi gereken kişi.

Kendine çizilen sınırlara sığmayan, Rahman’ın emrettiği kulluk vazifesi için çalışan, mahsul olmadan, mahsule ilk cemre olan, ‘insan’ yetiştiren kişi olmalıdır.

Yolların yormadığı, fırtınaların, sellerin etkilemediği, zorlukların “sabrı”, nimetlerin ise “şükrü” öğrettiği. Sabır ve şükür arasında ince çizgi de yaşayan, kabuğuna sığmayan bir kul olmalıdır.

Zira kulluk, Allah’a karşı tüm halleri ile “Rabbim, ben varım, seninleyim, sendeyim,” diyebilme sanatıdır.

Rabbim bizleri, az uyuyan, dünyalık işlerle az yorulan/yoğrulan, dünyalık sözlerden etkilenmeyen, Rahman’a uyanan, Rahman’i hizmetlerle dinlenen, Rahman’a olan sözlerle pişen gönüllerden eylesin…

Ubeydullah GÖKTEKİN
Hep Düşünür Bazen Yazar / 07.02.2021