Son bir kaç gündür ülkemizin gündemine adeta bomba gibi düşen Zonguldak’da ki Maden ocağının patlamasını hepimiz televizyonlardan izliyoruz. Yaklaşık 1’i mühendis, 28 işçimizi o patlamada kaybettik. Son on yılda maden ocaklarının çoğalmasıyla, dolayısıyla denetimlerinin düzensiz yapılmasıyla maden ocakları patlamaları hemen hemen her yıl olmakta.
Maden ocaklarında en sık gözlenen felaket bu son günlerde de duyduğumuz “Grizu patlaması” olayıdır. Peki her yerde herkes grizu patlamasından bahsediyor da nedir bu grizu patlaması, nasıl oluşur, hiç mi kurtuluşu yoktur. Sizler için işin uzmanı olan Maden Mühendisi Yunus KOÇ ile röportaj yaptım. Yaptığımız kısa röportajda Koç şunları kaydetti:
Günlük hayatta soluduğumuz atmosferik hava hacmen % 79,04 Azot, % 20,93 Oksijen ve %0,03 Karbondioksit ihtiva etmektedir. Yer altı maden ocaklarında hava ise; gazların, tozların ve buharların bir karışımıdır. Atmosferik hava ve atık gazlara ek olarak zehirli ve parlayıcı/patlayıcı özellikteki gazları da içerebilir. Maden havasındaki kirleticilerin miktarı, madenin çeşidi, üretim metodu, havalandırma sistemi, mekanizasyon ve diğer birçok faktörle doğrudan ilgilidir.
Grizu patlaması olayı, metan gazlarının sızması sonucu oluşur. Bu metan gazı genelde kazı sırasında yada aniden ortaya çıkabilir. Bu metan gazı aslında çok normaldir, her maden ocağında görünür, ancak bu gazın düzenli olarak ortamda uzaklaştırılması, havalandırmanın iyileştirilmesi gerekir. Zaten biz mühendislerin en önemli görevide budur. Bir maden ocağında çok farklı türde kaza olabilir. Ama en ölümcül olanı malesef bu grizu patlaması, yani metan gazı patlamısıdır. Patlama esnasında ortamda ki sıcaklık 2500 dereceye kadar çıkıyor. Yani kurtulmak, saklanmak mümkün değildir.
Metan birikiminin önlenmesi için;
* Metanın drenaj ile önceden tahliyesi tercih edilmelidir.
* Grizulu madenlerde doğal havalandırma yerine mekanik havalandırma yapılmalıdır.
* Ortamdaki metanın tahliyesini sağlamaya yeterli havanın geçişine imkan verecek kesitte taban, tavan yolları oluşturulmalıdır.
* Aynaların havalandırılmasında temiz hava kullanılmalıdır.
* Çalışma alanında havalandırma doğal havalandırma ile aynı yönde yapılmalı ve ters havalandırmadan kaçınılmalıdır.
* Maden, içerideki havanın dışarıya çıkacağı şekilde emici fanla havalandırılmalıdır.
* Tali havalandırma yanlızca hazırlık işlerinde uygulanmalı, üretim panoları ana havalandırma sistemine bağlanmalıdır.
* Havalandırma kapıları düzgün ve sağlam şekilde kurulmalıdır.
* Hava kaçakları minimum seviyeye indirilmelidir.
* Sistematik ölçümlerle havalandırma ve gaz emisyonu takip edilmelidir.
Bunu gerçekleştirmek için;
* Havalandırma ve gaz ölçümleri için kayıt defterleri ve sistematik planlar bulunmalı ve sürekli güncellenmelidir.
* Periyodik hava örnekleri alınmalı ve analizleri yapılmalıdır.
* Havalandırma ve gaz detektörlerinin kalibrasyonu takip edilmelidir.
* Gaz ölçümü ve havalandırma için özel nitelikli personel bulunmalıdır.
Biriken metanın alev almasının engellenmesi için;
* Yeraltında açık alev, kibrit veya sigara kesinlikle bulundurulmamalıdır.
* Aydınlanma için akülü lambalar kullanılmalıdır.
* Elektrikli ekipmanları alev-sızdırmaz olmalıdır.
Patlamanın yayılmasının sınırlandırılması için;
* Maden mümkün olan en fazla sayıda bağımsız havalandırma bölümlerine ayrılmalıdır.
* Grizu patlamasını takiben oluşabilecek toz patlamaları engellenmelidir.
* Kalıcı ve kolay ulaşılır kurtarma birimi olmalıdır.
Zonguldak’da ki maden ocağında ki patlamayı duydum, çok üzüldüm. Kaybettiğimiz meslektaşlarıma Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.
Bizler ülkemizde bu tarz olayların yaşanmaması için çalışıyor, çeşitli projeler geliştiriyoruz. İşin açıkcası üzerimize aldığımız vebal büyük. Bu metan gazı kontrollerinin normal çalışan işçiler anlamaz, işin hesap kitap kısmı biz mühendislere ait. Bir anlık dalgınlık, yanlış hesap onlarca çocuklarımızın yetim kalmasına sebep olabilir.
Maden Mühendisi Sayın Yunus KOÇ’a bu kıymetli röportajından dolayı teşekkür eder, meslek hayatında başarılar dilerim.
Son Yorumlar