İmtihan, hemen her gün hayatımıza yön veren, mücadele ettiğimiz en önemli gerçeğimiz. Tüm hikayelerimiz aslında günlük hayatta yaşadığımız imtihanlarla şekil buluyor. İmtihan deyince aklımıza hemen üzüleceğimiz durumlar geliyor. Sanırız ki imtihan, sadece üzülmek içindir, aslında imtihan yalnız ve yalnızca Allah’ı buldurmaktır belki de. İnsan, her durum ile imtihan edilmektedir. Bazen sağlıkla, bazen varlıkla, bazen yoklukla.. Bunların sayısını milyon kez çoğaltabiliriz. Ancak asıl mesele imtihanların farkında mıyız? ve başımıza gelen her durumu bir imtihan olarak nitelendirebiliyor muyuz?

Allah’ın kapısını çaldırmayan her imtihan, kaybedilmiş bir sınavdır aslında. Şimdi biraz düşünelim, şu an ne ile hangi hal ile imtihan oluyoruz. Bir nimetin eksikliği çok önemli bir imtihandır, el hak doğrudur. Ancak bir nimet varlığının imtihanı da şükürdür. “Her durum zıttı ile kaimdir” derler. Hastalık gelmeden sağlığın, fakirlik gelmeden zenginliğin, yaşlılık gelmeden gençliğin kıymetini bilmek demek o hallerin şükrünü bilmek demektir aslında. Bugün hastalık, fakirlik ve yaşlılık gibi zıttı daha güzel olan eylemlerin en önemli imtihanı Allah’ın kapısını çalmaktır. Allah’ı bulduğumuz tüm imtihanlar kazanılmış sayılır. Zira zaten varlıkta O’nun, yoklukta O’nun. Dilediğine dilediğini dilediği kadar verir. Biz ne kadar O’nu bilir, teslim olur, imtihanın sahibine sabır ile yaklaşmak yakışır bize.

Her halin bize verilmiş bir imtihan olduğu bilincini asla aklımızdan çıkarmamak gerek. Tüm hallerin sahibinin verdiği imtihanlarda O’nu bulabilenlerden olmak duasıyla…

Bu yazıyı 5 Şubat 2023 gecesi saat 23:45 civarı Yüzyılın afeti dediğimiz Kahramanmaraş depremlerinden yalnızca bir kaç saat önce yazarak ve editlemek üzere (ve şimdi editlemeden olduğu gibi yayınladım) sabaha bıraktığım bir yazı olmasının manidarlığı ile sizleri tüm imtihanlarımızın Rabbi Allah’a emanet ediyorum.

05.02.2023

Ubeydullah Göktekin

Hep Düşünür Bazen Yazar