0

Hayat, bırakıp gitmesiyle meşhurdur.

Bırakıp gitmeleri ile meşhur olan insanın hakikat yolculuğuna dair…

Hayat, bırakıp gittiğin kadardır bazen. Neyi bıraktığımız, nelerden vazgeçtiğimiz belirler hayatımızın akışını. Her bırakmak iz bırakır hayatımızda, izler belirler rotalarımızı. Elbet tüm seçimlerimiz, bir gün bırakıp gideceğimiz hakikat olacaktır.

Hayat bir yolculuk, her anı bir durak. Her ilerleme bir durak bırakır geride ve gün gelir tüm duraklar en geride kalır. Bazen duraklarda sevdiklerimizi bırakır, bazen başka duraklarda yeni sevenler alırız hayatımıza. Bir süre seyahat eder ve yine bırakırız. İnsan bu, bırakmasıyla meşhurdur işte..

Hayat, bugünü değerlendirdiğimiz ve her geçen bırakmaya bir adım yaklaştığımız süreç, içerisinde kah güldüğümüz, kah hüzünlendiğimiz koca bir yalan. Sahi bir gün bırakıp gideceğimiz bu hayat, bir gün yalan olmayacak mı?

Her bir bırakma, başka duraklara kavuşmanın habercisidir işte.

Peki ya tüm bırakmaların bittiği o koskoca hakikat,

Asla yalan olmayacak, hatta tüm bırakmaların sonu olan koca hakikat?

Rıza-i İlahi…

Allah’ın rızasını kazanacağımız o kutlu yer, tüm bırakmaları geride bırakacağımız edebi alem, edebi mekan, edebi kavuşma..

Hakikate giden bu yolculukta gelin, geçtiğimiz durakların kıymetini bilelim, duraklarda hakikate götürecek izler bırakalım, hayat heybemizi dolduralım, bugün durağını bırakıp giderken yarın durağına hazırlık yapalım…

Bırakıp gittiğimiz tüm duraklarda kutlu izler bırakıp, gelecek duraklarda yeni izler bırakmamız duasıyla…

Tüm bırakmalar bittiğinde, hakikate kavuşma duasıyla..

Herkesin bir şeyleri bıraktığı şu hayatta tüm bırakmaların en hakikate kavuştuğu günlerde buluşması dileğiyle…

Allah için bırakanlara, Allah için kavuşanlara, hakikate sevdalılara selam olsun..

Ubeydullah GÖKTEKİN

Hep Düşünür Bazen Yazar

22.11.2021