0

İki sonsuz alemin aralığında

Geldik gidiyoruz, dünya misafirhanesinden..

İnsan ne zaman yalnız kalsa düşer bir tefekkür durumuna. Aslında yalnızlık, tam da hakikatin kendisiydi. Ruhlar aleminden dünya denen misafirhaneye bir beden elbisesine bürünerek yalnız geldik, yalnız gidiyoruz. Biraz oturup, ekip biçip ve işimiz bitince bırakıp gideceğiz yine yalnız bir şekilde..

İnsan, yaratıldığı günden beri dünya misafirhanesinde imtihan ve istihdam olmak üzere bekler. Ki ana rahmine düştüğü andan itibaren bir önceki alemden kopuşu başlar. Bilmez nasıl bir aleme doğacağını. Yarın ölüp nereye doğacağını bilemediği gibi.

Bugün ölümü tam da anlamıyoruz aslında. Belki de biz bu aleme gelmek için bir önceki alemde öldük. Doğduğumuz gün ruhlar aleminde ki ömrümüz son buldu. Bu dünyaya doğarak, giydik beden elbisemizi ve başladık yaşamaya. Gün tamamlanıp sona erdiğinde aynı bu dünyaya doğmak için önceki alemde öldüğümüz gibi bu alemde ölüp diğer aleme dirileceğiz. Gideceğimiz en hakiki son mekan o alemdir. Alemi ervah dediğimiz ruhlar aleminde ki ilk yaratılışımızın tamamı ebedi aleme yani sonsuzluğa doğmak içindir.

Üzerinde yıllarca yaşadığımız, çok güzel baktığımız tüm beden elbisesi aslında diğer dünyaya yani hakikate doğmak için sadece bir araç. Allah’a kavuşmak için araç olan bedenimizi ne kadar iyi değerlendiriyoruz? Bu araç ile ne kadar hizmet edebiliyoruz asıl olan ruhumuza. Ruhumuzun yolculuğuna bedenimiz nasıl bir katkı da bulunuyor? Ruhumuzu daraltıyor mu, yoksa ruhumuzu ferahlatıyor mu?

O yüzden yalnızlık bizim hakikatimizdir, geldiğimiz ve gideceğimiz yerde ki halimizdir. Yalnızlıklarımız bizim tefekkürümüze, bedenimiz ve yaratıcımızla olan ilişkimizi sorgulamamızda ciddi katkı sağlamalı. Şöyle aynanın karşısına geçtiğimizde güzelliğimizi bize veren Rabbimize milyon kez hamd ederek “Bugün senin için ne yaptım?” sorusunu mutlaka sormalıyız.

“Bedeni Rabbine dönük olmayan her ruh yetimdir, fakirdir, hastadır.”

Şimdi soru şu? Ruhunun hakikat yolculuğunun bu ikinci aleminde sana bilmem kaç süredir emanet edilen bedeninle çıkacağın üçüncü ve son yolculuğa ne kadar hazırsın? Günahsız bir şekilde bir kere ölüp bu dünyaya dirilen sen, ikinci ve son ölümünde yeniden dirilmeye hazır mısın?

‘Son dirilişin Rabbine’ olduğu bilincine sahip beden ve ruhların, sahiplerine selam olsun…

Selam olsun, sonsuz iki alemin aralığında gizlenmiş sevdalara ulaşanlara selam olsun…

Hep Düşünür Bazen Yazar

Ubeydullah GÖKTEKİN

15.01.2023